Erken doğum, doğumun gebeliğin otuz yedinci haftasından önce gerçekleşmesidir. Doğum sancılarının erken gelmesi böylece bebeğin dünyaya zamanından önce gelmesidir.
Erken doğumu servikal yetmezlik dediğimiz durumdan ayırt etmemiz gerekir. Servikal yetmezlikte sancı olmamasına rağmen rahim ağzı gevşeyip açılmaya başlar ve bebek rahim içinde duramaz. Buna karşılık erken doğumda sancılar rahim ağzını doğuma hazırlar ve açılmaya neden olur.
Çok çeşitli araştırmalar yapılmasına rağmen on yıllar boyunca erken doğumun görülme sıklığı değiştirilememiştir. %5-15 gebelikte erken doğum görülür.
Bazı risk faktörleri erken doğum görülme sıklığını arttırır. Örneğin , çoğul gebelikler, gebelik sırasına bebeğin içinde bulunduğu sıvının normalden fazla olması, anne yaşının on sekiz altında yada kırkın üstünde olması, sosyoekonomik durumun kötü olması, annenin beyaz ırktan olmaması, annede tüm vücudu etkileyebilecek bir hastalık bulunması, daha önce erken doğum yapılmış olması, vajinal yada rahimle ilgili enfeksiyonun bulunması, uyuşturucu kullanımı gibi faktörler erken doğum sıklığını arttırır.
Erken doğumun tanısı annede sancıların saptanmasıyla konulur. Düzenli sancılar erken doğumun en güvenilir habercisidir. Düzenli aralarla gelen yirmi dakikadaki üç sancı erken doğum tehlikesi olarak değerlendirilir. İzlem ve tedavi gerektirir.
Sancıların saptanması için nonstrestest dediğimiz test yapılır. Bunun için bebeğin kalp atışlarının duyulduğu ve rahim kasılmalarıyla beraber bir kağıda yazdırıldığı özel aletler kullanılır. Ayrıca su gelip gelmemesi çok önemli olup eğer su gelişi mevcutsa tedavinin şekli oldukça değişir.
Erken doğum tehlikesi saptandığı gibi hemen tedavi başlanır. Mümkün olduğunca doğum zamanı geciktirilir. Tabii ki bunu yaparken annede ve bebekte enfeksiyon gelişmemesi, bebeğin sıkıntıya girmemesi için yakın takip gerekir. Bu durumla ilgili tüm takip ve tedaviler hasta, hastaneye yatırılarak yapılmalı ve acil durum geçmeden kesinlikle taburcu edilmemelidir.
Otuz yedinci haftaya ulaşmak başarılı olmaktır,ancak çoğu zaman bebeğin kilosunun 2500 gr üstüne çıkarmakta başarı sayılır. Bu kilo üstünde doğan bebeklerde doğum sonrası erken doğuma bağlı problemler daha az görülmektedir.
Erken doğan bebeklerdeki en önemli problem akciğerlerinin tam gelişmemiş olmasından kaynaklanan solunum sıkıntısıdır. Bunu en aza indirebilmek için yirmidört ve otuz dördüncü haftalardaki gebe annelere glukokortikoid dediğimiz ilaçları yapabiliriz. Böylece bebeğin akciğerlerinin gelişimi ve olgunlaşması hızlanır.
Bununla beraber erken doğumun en sık nedeni olan ve hem annede hem de bebekte önemli problemlere yol açabilecek enfeksiyonlarında gelişmesinin önlenmesi yada var olan enfeksiyonun tedavi edilmesi gerekir. Bunun için uygun antibiyotikler kullanılır.
Ayrıca rahim kasılmasını azaltıp sancı sıklığını düşürmek için kullanılan kalsiyum kanal blokörleri, prostoglandin inhibitörleri, magnezyum sülfat ve çeşitli serumlar gibi ilaçlar uygun hastaya göre seçilip başlanabilir.
Erken doğumun tedavisi, anlaşıldığı üzere doğumun oluşmasını engellemek yada geciktirmektir. Başarılı olabilmek içinde mümkün olduğunca erken, sancıların başladığını saptamak ve rahim açılması oluşmadan sancıları durdurup doğum zamanını bebek uygun kiloya ulaşana kadar ertelemektir.
Op.Dr.Cihangir EFE