Ultrasonografi, ses dalgalarının yayılma ve yansıma prensibine göre yapılan ve yansıyan dalgaların görüntüye çevrildiği bir görüntüleme yöntemidir. Gebelikte anne ve bebeği izlemede oldukça yararlı olup çok sık kullanılır. Şu an ki bilgilerimize göre ultrason dalgalarının bebek için bir sakıncası yoktur.Gebeliğin belirli dönemlerinde çeşitli amaçlarla ultrasonografi yapılmaktadır.
Bir kadın gebe olduğunu öğrenip doktora gittiğinde gerekli testlerle birlikte ultrsaonda yapılır.Burdaki amaç gebeliğin dış gebelik olup olmadıgını anlamak,bebeğin kaç haftalık oldugunu saptamak ve kalp atışlarının olup olmadıgını öğrenmektir.Ayrıca ultrasonla düşük tehditi,her hangi bir kanama olup olmadığına da bakılır.Yeni saptanan bir gebelikte ilk yapılan ultrasonla bebek görülemeyebilir,ancak gebelik kesesi büyük ihtimalle görülecektir.Bu durumda yaklaşık iki hafta sonra gebe tekrar kontrole çağırılır ve yine ultrason yapılır.Gebelik kesesinin içinde kalp atışları başlamış bebek muhtemelen saptanr.Eger gebelik kesesinin çapı 30mm’i geçmişse,fakat hala bebek görülmüyorsa o zaman anembrionik gebelik dediğimiz boş gebelik ihtimali yüksektir.
Saglıklı gebeliklerde normal muayene sıklıgı ayda birkezdir.Her ne kadar gebelik boyunca 4 kez ultrason yapılmasının yeterli olacagı söylensede genellikle gebenin her gelişinde yani ayda bir ultrasonografik inceleme yapılır.Bu incelemelerde bebeğin büyümesi,kilo alması,gebelik haftasıyla bebeğin boyutlarındaki uyum,amniotik sıvı miktarı.bebeğin bacak uzunluğu,karın,kafa çevresi ve çapları,plesenta dedigimiz bebegin beslendiği yapının yerleşimi incelenir.Erken doğum ihtimaline karşı rahim ağzının uzunluğu ölçülür.20-24.haftalarda yapılan ultrasonografik incelemenin yeri ayrıdır.İkinci düzey taramada denilen bu tetkikte ayrıntılı anormallik taraması, bebeği beseleyen damarlardaki kan akımlarının ölçümleri ve başka birçok inceleme yapılır.Daha sonraki imuayenelerde ise bebeğin içinde bulundugu sıvı olan amniotik sıvının miktarının ölçümü ayrı bir önem kazanmaktadır.Gebelik ilerledikçe bu sıvı azalmakla beraber,bazı anormal durumlarda miktarı çok fazla azalabilir.Bunun erken saptanıp gereken girişimin yapılmasında ultrason bize çok yardımcı olmaktadır.
Ayrıca doğum yaklaştıgında bebeğin rahim içinde duruş şekli ultrasonla hatasız olarak saptanabildiginden doğum şeklinin belirlenmesi,bebeğin dısarı çıkamayacağı durumlarda normal doğumda ısrar edilmeyip sezeryan uygulanması yönündeki kararın verilmesinde belirleyicidir.Tüm bu sayılan nedenlerden dolayı ultrason kullanımı gebelik takibinde modern tıbbın getirdiği bir zorunluluk olmuştur ve bir gebelik en kötü ihtimalle dahi belirli zamanlarda yapılacak en az dört ultrasonografik incelemeyle tamamlanmalıdır.
Op.Dr.Cihangir EFE